KURUMSAL

İnsan Kaynakları Liderleri Derneği, "Ülkemizde insan gücüne katkı sağlayacak stratejilerin geliştirilmesi ve uygulanmasında öncü rolü üslenmek" amacıyla hareket eden bir sivil toplum örgütüdür.

Temel Yaklaşım ve İlkelerimiz
İnsan Kaynakları Liderleri Derneği olarak alacağımız kararlar ve yapacağımız faaliyetlerin aşağıdaki ilkelere uygun olup olmadığını sorgulayarak hareket edeceğiz:


Bireysel Gelişime Katkıda Bulunmak: Bireyler toplumu oluşturan en önemli temel taşıdır. Bireyin gelişimi ve öğrenmesi, toplumun bir bütün olarak gelişimini, öğrenmesini ve ilerlemesini sağlar. Bu nedenle, alacağımız kararlarda ve yapacağımız faaliyetlerde; bireyin gelişimine ve öğrenmesine katkıda bulunup bulunmadığını sorgulayarak hareket edeceğiz.

Toplumsal Gelişime Katkıda Bulunmak: Toplumsal gelişime katkıda bulunmak, bireysel gelişimi güçlendireceği gibi uzun vadede de toplumun bütünün kazanımlarını gözetmeyi getirecektir. Dolayısıyla, birey'in gelişim ve öğrenmesi "bireysel" olmakla kalmayıp, toplumsal gelişime de katkıda bulunacak nitelikte olmalıdır. Bu nedenle alacağımız kararlarda ve yapacağımız faaliyetlerde; toplumsal gelişim ve öğrenmeye de katkıda bulunup bulunmadığını sorgulayarak hareket edeceğiz.

İyi Niyet: Karşılıklı kazan-kazan ilkesindeki gerçek başarı (bireyin ve toplumun birlikte kazanması); ancak ve ancak olumlu tutum ve iyi niyetli davranışlarla gerçekleşmektedir. Bu nedenle alacağımız kararlarda ve yapacağımız faaliyetlerde olumlu tutum ve iyi niyetin referans alınıp alınmadığını sorgulayarak hareket edeceğiz.

İşbirliği ve Paylaşım: Her birimiz farklı bilgi, beceri ve potansiyele sahibiz. Bu özelliklerimizden "âtıl" olarak kullanmadıklarımızı diğer bireylerin kullanımına sunmak, hem onları hem de kendimizi geliştirmenin en "etkili" ve en "maliyetsiz" yoludur. Bu nedenle alacağımız kararlar ve yapacağımız faaliyetlerin; toplumsal işbirliği ve paylaşımı destekleyip desteklemediğini sorgulayarak hareket edeceğiz.

Saygı: Her birey "biricik"tir ve bu "biricik"liği ile değerlidir. Bununla birlikte gerçek işbirliği ve paylaşım, farklı olanın, "diğeri"nin de biricik olduğunun farkında olması ve bu farkındalığa uygun olarak hareket etmesi ile gerçekleşmektedir. Bu nedenle alacağımız kararlarda ve yapacağımız faaliyetlerde; yaptıklarımızın saygı çerçevesinde gerçekleşip gerçekleşmediğini sorgulayarak hareket edeceğiz.